İmza
1981 yılında yayımlanan, Ermeni Hastanesi Dergisi'ndeki bir makaleden yaptığım alıntıyla başlayalım*:
"Soyadı Kanunu Meclis'ten çıktığı gece, Prof. Dr. Hagop Vahram Çerçyan'ın Ankara'da mebusluk yapan ögrencileri, telefonla saat 21:00'de eski hocalarını arayarak, sabaha kadar Atatürk'e onun adına yakışır bir imza hazırlamasını istiyorlar. Çerçyan beş imza hazırlayarak Ankara'ya yolluyor. 'Ben seçemiyorum 5'i de güzel. Ata seçsin' açıklamasını da yapan Çerçyan, Ankara'dan haber bekliyor. Atatürk beş imza arasından, bilinen imzayı seçiyor."
1981'de yayımlanmış bir makalenin üzerinden 20 yıl geçmiş durumda. Ancak 2001 Mayıs'ı ve Haziran'ı boyunca bu yeni ortaya çıkmış gibi basında sürekli olarak yeralmaya başladı ve sürdü.
İlk çıkan haberin başlığı sanırım şöyleydi:
"Atatürk'ün imzasını Ermeni asıllı biri hazırladı".
Evet, Ermeni asıllı Çerçyan, matematik öğretmeniymiş. Yazısı çok güzel olduğu için güzel yazı dersine de girermiş. Halkla ilişkilerin divası Betül Mardin de Çerçyan'dan ders alan öğrencilerden... Haldun Dormen de... Ve daha niceleri de...
Çerçyan'ın, Atatürk'ün imzasını yaratan kişi olduğu zaten biliniyormuş. 1928'den beri.
Bu bilginin bunca yıl sonrasında ısıtılıp yeniden önümüze sunulmasında, yaşadığımız uluslararası sorunların payının olmadığını düşünmek komik olur. Özellikle, sözde Ermeni Soykırım iddiasının...
Bu noktada, olaya nasıl ve nereden baktığınız büyük önem taşır. Tam da bu günlerde, herkes bu habere değişik yorumlar getirebilir. Olumlu yorumlara eyvallah. Ama ya yorumlar olumsuzlaşır ve giderek milliyetçi hatta mürteci bir yöne kayarsa ne olur? Umarım kaymaz. Umarım herkes aklını başında tutar.
Şimdi, ben de olaya bir başka açıdan yaklaşmak istiyorum. İletişim ve kurumsal kimlik açısından. Yani kendi sektörel açımızdan.
Sayın Çerçyan'ın çalışımanın (oluşturulan imzanın), Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılmış ilk iletişim çalışmalarından biri olması üzerinde durmak istiyorum. Günümüzde bir çok yerde kullanılan bu işaret, artık bir gösterge konumunu almış durumdadır.
Her yerde rastlıyoruz.
"Köyle milletin efedisidir" K. atatürk
"İstikbal göklerdedir" K.atatürk
"Öğretmenler, yeni kuşak sizin eseriniz olacaktır" K. atatürk
Yukarıdaki sözler gibi...
Müzelerde sergilenen asalar, mendiller, mektuplar üzerine konulması gibi...
K. atatürk işaretli olan her şeyi saklıyoruz. Bunlar değerlidir çünkü, bizim tarihimizin en önemli bölümünü oluşturan nesnelerdir. Biliyoruz ki bunlar, M. K. Atatürk'ün kullandığı eşyalardır. Onun sözleridir. Ve bu işaret yani imza artık, bir alamet-i farikadır.
Çerçyan'ın ortaya çıkardığı çalışma, kendisi farkında olmasa da bir kurumsal kimlik çalışmasıdır.
Gelelim bu kurumsal kimlik çalışmasının özelliklerine:
1- Alamet-i farika'da kullanılan harflar Latin Harfleridir. M.K. Atatürk'ün devrimlerinden biri olan Dil Devrimi'ni yansıtır.
2- Çok sade ve okunabilir özelliktedir. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün sadeliği ve anlaşılabilir olma özelliklerinde oldugu gibi.
3- Soyadı Kanunu'nu doğrudan anlatır. İmzada yeralan isim kısaltılarak, sadece K. olarak kullanılmış ve soyadı tam olarak yazılmıştır.
4- Siyahtır. Renginden dolayı diplomatik bir yapısı vardır. Halen her yerde de siyah kullanılır.
5- Mühür veya işaret yerine el ile imza atılması, eski (Cumhuriyet öncesi) mühür geleneğinin de son bulduğunun göstergesidir.
Bir liderde olması beklenen özellikler yani, devrimlerin yapıcısı, yönlendiricisi olmak; liderlik karizmasını her an hissettirmek. İşte bu özellikler bu imzada kendini anlatmaktadır.
Günümüzde bizler de iletişim sektöründe kurumsal kimlik çalışmaları yapıyoruz. Firmanın kurumsal özelliklerini tek bir formda ve en anlaşılabilir şekilde kitlelere aktarmak için uğraşıyoruz. Bu nedenle, kurumsal kimlik çalışmasının önemini, o kurumun ürününü kullanandan daha farklı yorumluyor ve önemsiyoruz.
Biliyoruz ki bir kurumsal kimlik çalışması, aynı zamanda bir gösterge olması nedeniyle karşısındakine çok şey anlatır. Kurumun yapısını, çalışanlarına bakışını, tüketiciye yaklaşımını, sosyal olaylara bakışını (yani bir marka olarak)... Bu nedenle, yapılan çalışmanın önemi artıyor.
Kurumsal kimliğin önemli bir bölümünü oluşturan logo, ürün ve firmayla ilgili olarak bir marka değerinin oluşmasında en önemli etken konumuna ulaşıyor.
Evet, Atatürk'ün imzası, Onun için yapılmış bir kurumsal kimlik çalışmasıdır. Yaptıklarını ve yapacaklarını pekiştirmek amacıyla yaratılmış ve ulusa sunulmuştur. Ve de başarılı olmuş bir çalışmadır. İmzanın arkasında başka şeyler aramak ve kurcalamak, bir bilgi olarak sunmak dışında hareket etmek ne kadar doğru bilemiyorum. Düşünmek lazım. Düşünmek...
Kurumsal kimlik mantığını o zamandan anlayan Atatürk'ü ve kurumsal kimliğini yaratan Çerçyan'ı saygıyla anıyorum...
(1995 - 2010 arasında yayınlanmıştır.)
(Bu yazının tamamını ya da bir bölümünü, kaynak göstermeden lütfen başka bir yerde kullanmayınız. Kaynak: Bülent Fidan. www.bulentfidan.com)
#Akademik #İletişim #Pazarlama #İllüstrasyon #Reklam #Marka #markaelçisi #planbdiscovery #startup #markadeneyimi #pazarlamadakuşaklar #sürdürülebilirlik #marka #Jenerikmarka #Marketing #markadanışmanı #brandmap #brandangel #bülentfidan #müşterideneyimyolculuğuharitası #markatasarımı #brandsuiteistanbul #MarkaDanışmanlığı #emtiamalürünhizmet #markasözlüğü #MarkaYönetimi #cocacola #ATATÜRK